Sayfalar

30 Mart 2012 Cuma

iPad 2 Almak İçin Daha Ne Bekliyorsun?


Dijital yaşam koçu Bilkom, iPad 2 almak isteyenlerin yüzüne güldü ve son kullanıcı fiyatlarında KDV’si dahil 118 Dolar indirim yapınca iPad 2’ler KDV’si dahil 1065 TL’den satışa çıktı. Bu sayede Amerika’dan iPad alma faslı resmen sona erdi.

İndirim dönemini kaçıranlar çok üzülecek! Çünkü iPad 2’nin 32 GB ve 64 GB’lık yüksek kapasiteli modelleri kampanya ardından tükenecek ve sadece iPad 2 16 GB satışta kalacak.

Siyah mı istersin, beyaz mı istersin bilinmez ama herkesin bu çok hesaplı iPad 2’leri almak isteyeceği kesin!

Daha fazla bilgi için tıklayın.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

29 Mart 2012 Perşembe

Yandex Müzik Geliyor


Yandex’in televizyonlarında”yaşamın tüm cevapları ” sloganıyla yayınlanan reklam filmi, şirketin Türkiye’de daha çok kullanıcıya ulaşmayı planladığını gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde yayına giren reklam filmindeki “hoşaf tarifi”, “bizden cacık olur mu?” göndermeleri kimler için bilinmez ama Yandex’in arama motoru rekabetine heyecan ve renk getirdiği kesin. Rusya pazarında lider olan ve geçtiğimiz yıl Türkiye’ye açılan firma artık kullanıcılara arama satırında ismini yazdıkları herhangi bir şarkıyı anında dinleme hizmeti sunacaklarını
açıkladılar. 26 Mart 2012 tarihinde hizmete girecek olan serviste telif hakkı ödenmiş 170 bin Türkçe, 2.5 milyon yabancı şarkı bulunuyor. MÜYAP, MESAM, MSG, EMI ve Warner gibi yurt içi ve yurt dışı telif kuruluşları ile anlaşmalar yapan Rus arama motoru, müzik servisi için mevcut arama sayfasını kullanacak. Türkiye’de video, haber, fotoğraf, haritaservislerinin hizmet veren Yandex, müzik servisi ile birlikte web arama sonuçlarında yerli ve yabancı şarkılara sunacaklar. Kullanıcılar, Yandex’in arama sayfasına dinlemek istedikleri şarkıyı yazarak ulaşabilecek. Türkiye’deki internet kullanıcıları artık aradıkları şarkıları arama sonuçları sayesinde ücretsiz olarak yüksek ses kalitesi ile dinleyebilecekler.
Yandex dünyada global olarak arama yapıp arama sonuçları sunabilen üç arama motorundan biri. Firma standart aramaya ek olarak ülkelere özel arama ve bilgi verme seçenekleri de sunuyor. Örneğin Türkiye’deki Yandex arama motoru hizmetleri arasında web, resim, video vs. aramalarına ek olarak anlık Trafik aktivitesi, detaylı haritalar vs. gibi hizmetler var. İnternet devi Google’ın şimdilik vermediği hizmeti müzik hizmetini arama devi gerçeğe dönüştürdü.
Türkiye pazarında şu anda 35 milyon internet kullanıcısı bulunuyor ve internet pazarı %68 büyüyor. Bu açıdan Yandex’in diğer teknoloji şirketleri gibi Türkiye ile ilgili gelecek planlarında yeni yatırımları söz konusu olsa gerek. Yandex’i Türkiye’de Şubat rakamına göre 1.2 milyon kişi kullanıyor. Türkiye arama motoru pazarını hala Google domine ediyor olsa da Yandex ‘in farklı bakış açısı ve yenilikleri arama motoru rekabetine heyecan kazandıracağı kesin gibi gözüküyor.

Dijitolog

27 Mart 2012 Salı

Facebook Kızdı


Geçtiğimiz hafta, Associated Press, bazı şirketlerin ve devlet kurumlarının, iş başvuruları için kişilerin Facebook şifrelerini sorduklarını haberine taşımıştı. İşte bu haber, Facebook’u bir hayli kızdırmış…
Facebook CPO’su Erin Egan, şirketin sitesinden kullanıcılara seslendi ve özel bilgilerini kesinlikle hiç kimse ile paylaşmamaları gerektiğini söyledi: “Bir kullanıcı olarak konuşacak olursam, sadece işe girmek için özel bilgilerinizi ve kullanıcı detaylarınızı başkalarıyla paylaşmaya zorlanmamalısınız. Sizi zorlayanlar olursa da, onlara gereken cevabı vermelisiniz. Bir arkadaş olarak konuşacak olursam, özel bilgilerinizin ve kullanıcı detaylarınızın tanımadığınız kişilerle paylaşılacağı konusunda endişelenmenize hiç gerek yok.”
Egan, Haklar ve Sorumluluklar Beyannamesinde Facebook şifresinin paylaşılmasının ya da bir başkasının şifresini ısrarla öğrenmeye çalışmanın, beyannameyi ihlal ettiğini de sözlerine ekledi.

Amiga Efsanesi Geri Dönüyor





Amiga Geri Dönüyor
Amiga, 1980′lerin ortasından 1990′ların ortasına kadar Commodore şirketi tarafından üretilen ve özellikle ufak boyutlu modelleri olan A500 ve A1200 ile döneminin en popüleri olan kişisel bilgisayar sistemlerinin ortak adı. O yılları gören ve bu nostaljik bilgisayarı kullanma şansı yakalayan teknoloji meraklıları için bir sürprizimiz var.
Amerikan Commodore firması uzun yıllar mahzene kapatılan Amiga’yı tekrar güneşi görmesi için gün yüzüne çıkarıyor. Teknolojik olarak son derece kuvvetli ve güncel olan, küçük ve pratik yeni Amiga Mini, Mac Mini’ye dış görünüş olarak çok benziyor ve boyutu hemen hemen aynı.
Özellikler:
Mini-ITX tabanlı. Dört çekirdekli. 3.5 GHz Intel i7-2700k. 1TB HDD veya isteğe bağlı 300GB/600GB SSD.16GB  1333MHz DDR3 RAM. GT 430 Nvidia GPU. Son olarak, bir adet Blu-Ray sürücü.
İlk bakışta Amiga Mini’nin çok güçlü bir sisteme sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Amiga Mini’nin bazı dezavantajlarıda var. Öncelikle, kullandığı ekran kartı GT 430 Nvidia GPU sistemi biraz zorluyor, özellikle de yüksek sistem gereksinimi isteyen oyunlarda. RAM ve CPU çok uyumlu olduğundan, zorlasa da gözle görülecek bir sıkıntı yaratmıyor. Amiga Mini toplama bilgisayarlar gibi aslında. Fakat oyun için veya seri üretim bilgisayarları zorlamayacak bir program kullanmayacaksak neden Amiga Mini’ye ihtiyaç duyalım sorusunu da akıllara getiriyor.
Commodore, Amiga Mini’yi oldukça yüksek bir fiyata, 2.500$’a satıyor. Opsiyonel 300GB ve 600GB SSD sürücüleri için ise 500$-1000$ arası değişen ekstralar ortaya çıkıyor. Commodore bu nostaljik ürüne sahip olmak isteyenler için farklı bir seçenek sunuyor. Bu seçenek ise sadece yeni Amiga’nın kutusu ve içinde sadece Blu-Ray sürücüsü var. Fiyatı ise 350$.

Hitler Üzerinden Pazarlama Olur mu?



Biomen için hazırlanan Hitler’li reklam filmi geçtiğimiz hafta sosyal medyada çokça konuşuldu. Reklam filmi de belli ki çokça konuşulsun, sükse yaratsın diye hazırlanmış. Bu konuda konuşmadan evvel dilerseniz bu ilgi çekici ve provokatif reklam filmini bir kez daha hatırlayalım.
Hitler’in bağıra çağıra erkekleri, kadın şampuanlarını değil de erkekler için geliştirilen Biomen şampuanı kullanmaya teşvik eden/kışkırtan bu son derece maço reklam filmi M.A.R.K.A. Reklam Ajansı tarafından hazırlanmış. Daha önce de aynı reklam ajansından buna benzer çok konuşulan reklam filmleri ile karşılaşmıştık. Regal, Atlas Jet ve 118 80 için hazırlanan reklamları bu kategoriye örnek olarak gösterebiliriz. Regal marka ürünü tercih etmediği için tokatlanan tüketiciler veya ‘Biz ikinciyiz ama bizimkisi 77 santim’ sloganlı Atlas Jet reklamları M.A.R.K.A’nın birer ürünü. Bu denli provokatif reklam filmlerine alışmıştık ancak bu sefer konu biraz farklı.
Ülkemizde olmasa da özellikle II. Dünya Savaşı’nı yaşayan ve Nazi Almanya’sının etkisinde kalan ülkelerde Hitler oldukça hassas bir konu. Hitler ve icraatları bu ülkelerde konuşulurken oldukça hassas davranılıyor. Ülkemizde buna benzer bir kamuoyu henüz oluşmadı, ancak şu zamana kadar Hitler herhangi bir kampanyada da kullanılmamıştı. Sebebi de malumunuz kendisi toplumun herhangi bir kesimi için rol modeli oluşturmuyordu. Ta ki bu reklam filmine kadar.
Hitler milyonlarca kişinin ölümünden sorumlu bir diktatör. Aynı zamanda yahudi soykırımının da baş sorumlusu. Bu sebeple böyle bir karakterin bir reklam filminde, özellikle de erkeklere ne yapması ve ne yapmamasını dikte eden bir rolde karşımıza çıkması düşünülemez.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Musevi Cemaati de bu konuda bir açıklama yayınlayarak, reklam filminin yayından kaldırılması için talepte bulundu.
Hitler daha önce de Charlie Chaplin ve diğer yönetmenler tarafından komedi unsuru olarak kullanıldı. Hatta 2004 yapımı Der Untergang filmindeki Hitler’in kurmaylarına bağırdığı meşhur sahnenin sık sık farklı alt yazılar kullanılarak espri unsuru olarak kullanıldı. Ancak bu görüntülerin hiç birinde Hitler’in bizzat kendisi yer almıyordu. En meşhuru Charlie Chaplin olmak üzere bu filmlerde başka aktörler Hitler’in canlandırıyordu ve yukarıda da altını çizdiğimiz gibi Hitler bu filmlerde bir ürünü kullanmaya teşvik eden, insanları yönlendiren bir karakter değildi.
Peki M.A.R.K.A. ekibi bunca riske rağmen Hitler’i neden reklam filmlerinde oynattılar? Bu kadar tepki alacaklarını bekliyorlar mıydı? Ve de daha önemlisi aldıkları tepkilerden memnunlar mı? Ajansın daha önceki işlerine baktığımız zaman Hitler’in reklam filminde kullanılmasının yine ajansın tarzına uyduğunu söyleyebiliriz. ‘Reklamın iyisi kötüsü olmaz’ klişesinden yola çıkan ve alternatif, (bu sefer belki biraz daha) hardcore bir iş peşinde olan ajans ekibi büyük ihtimal şu an yaptıkları işten memnundurlar. Yine büyük ihtimalle Biomen’in satışlarında reklam filminin yayınlanması ardından patlama gerçekleşmiştir. Bu patlama da ajans yöneticilerine doğru yolda olduklarını ve kendilerini başarılı sayabilecekleri hissiyatını veriyordur.
Hitler’in bir pazarlama figürü olarak kullanılması dünyanın hiç bir yerinde kabul edilemez. Biz de sosyalmedya.co olarak Türkiye’nin bu konuda istisna olmamasını diliyor ve reklam filminin yasaklanması konusundaki tepkilere destek veriyoruz.

26 Mart 2012 Pazartesi

DJ'LER! Burn Studios Remix Programı ile Bu Yaz İbiza'da Bir Rüyayı Yaşayın!




Dünyanın çeşitli yerlerinden 3 tutkulu DJ, hayatta sadece bir kez ele geçebilecek bir şans ile bu yaz İbiza’da olacak!


Beatport ve Mixmag işbirliği ile Burn Studios Residency programı açıklandı. Global bir yarışma formatında olacak olan bu program ile kazanan DJ’ler önümüzdeki yaz sezonunda İbiza’nın en bilinen klüplerinden birinde müzik endüstrisinin önde gelen isimlerinin koçluğunda yeteneklerini sergileme fırsatı elde edecekler.

Türk yarışmacılar, İbiza’nın en bilinen klüplerinde çalan DJ’lerin yanına isimlerini yazdırabilmek ve bir yaz sezonu boyunca binlerce insana ulaşabilmek için çeşitli aşamaları olan ve Türkiye’deki ismi Burn Studios RMX olan bir yarışma sürecinden geçecekler. Bu süreçte kazanabilmenin en önemli önkoşulu ise tutku, azim ve teknik kabiliyetlerini bir arada sunmak olacak.

Yarışmaya katılmak isteyenlerin ilk yapması gereken www.burn.com.tr’ye girmek. Buradan yönlendirilecekleri www.burn-studios.com adlı internet sitesinden kendi profillerini oluşturup, Beatport’un Top 100 listesinden seçtikleri en az bir parça ile hazırladıkları en iyi 15-20 dakikalık miksi yüklemek. Bu süreç tamamlandığında, aralarında Bora Uzer ve Doğuş Çabakçor gibi isimlerin de olduğu uzmanlar, ilk on adayı belirleyecek. Belirlenen yarışmacılar, yeteneklerini ve tutkularını “Mix Off” adlı bir organizasyonda seyircilerle buluşarak canlı performanslarla sergileyecekler.

Mix Off’daki canlı performansın ardından kazanan yarışmacı, programa dahil diğer ülkelerden gelecek olanlar ile İbiza’daki Uluslararası Müzik Zirvesi’nde (International Music Summit) buluşacak. 23-26 Mayıs tarihlerde yapılacak zirvede, DJ’ler daha fazla öğrenecek; yepyeni insanlarla tanışarak kendilerine hayran kitleleri oluşturabilecek ve onların desteğiyle içlerindeki müzik ateşini daha da büyütebilecekler. Zirvenin sonunda ise, VIP olarak Dalt Villa Festivali’ne ve IMS’in özel partilerine davetli olacaklar.

Temmuz ayında genç DJ’ler yarışmanın final aşamasına geçerek Burn Studios’un mentorları Luciano, Sasha, Jamie Jones ve 2manydjs ve müzik endüstrisinin liderleri ile 6 günlük yoğun bir program ile Residency Bootcamp’de eğitimlere katılacaklar. Residency Programı’nın kazananları, bu aşamanın sonunda İbiza’nin en bilinen klüplerinin sahipleri ve organizatörlerinden oluşan bir kurul tarafından seçilecek. Farklı ülkelerden seçilecek 3 DJ, yaz sezonu boyunca paha biçilemez bir deneyim yaşayacak.

Detaylı bilgi için www.burn.com.tr

Bir bumads advertorial içeriğidir.

19 Mart 2012 Pazartesi

Usain Bolt Visa reklamlarında



Visa Europe’un, tüm Avrupa’da gösterime girecek olan Usain Bolt’lu televizyon reklamları, Türkiye’de 17 Mart 2012 tarihinde başlıyor.
Reklamda, Usain Bolt’un yanı sıra Visa Europe’un 2012 Londra Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları yolculuğunda destek verdiği ve Avrupa’nın dokuz ayrı ülkesinden gelen, en iyi performansa sahip 20 atletten oluşan Visa Europe Takımı’na ait görüntüler de yer alıyor. 
(Kamera arkası görüntüleri)


Ocean Colour Scene grubunun Hundred Mile High City isimli şarkısının kullanıldığı “Hayatın Daha Hızlı Akışı İçin Visa” isimli reklam, Bolt’un Londra havaalanına inmesiyle başlıyor. Bolt, bagajını almak üzere bandın başında beklerken bavullarını bir türlü göremez, ama bir yerlere yetişmek zorunda. Bolt harekete geçince, bekleyen yolculardan biri anlaşılmaz bir şekilde Bolt’a meydan okur ve onunla yarışmaya başlıyor. Daha sonra Bolt’u ve diğer oyuncuyu sadece Visa’nın yardımıyla Londra’da yarışırken görüyoruz. İkisi de yol boyunca Visa’nın mobil ödeme, temassız ödeme ve kart hizmetlerini kullanarak alışveriş yapıyorlar. Bolt takım elbiselerinden kurtulup yarışa hazır bir atlet haline gelirken diğer oyuncu da ceket ve kravat takarak şık bir görünüme sahip oluyor.


Bolt, Londra’daki yolculuğu sırasında pek çok atletle karşılaşıyor. Önce bir otobüste Visa Takımı jimnastikçilerinden Louis Smith, BMX sürücüsü Shanaze Reade ve boksör Khalid Yafai’ya rastlıyor. Üç adım atlamacı Philips Idowu’yu ise yanında Taekwondo yıldızı Aaron Cook ve engelli atlet Stefanie Reid ile birlikte berberde saçlarını kestirirken görüyor. 



Yarışın sonuna gelindiğinde, iki karakter Olimpiyat Stadı’na ulaşır. Bolt koşu pistindeki başlangıç çizgilerinden birinde yerini alıyor. Kafasını kaldırdığında yarıştığı adamın başlangıç düdüğünü çalan hakem olduğunu fark edince muzipçe gülümsüyor. 



Bolt yarışa başlamak üzere pozisyon alırken koşuya start veriliyor ve kamera yükselerek 2012 Londra Olimpiyat Stadı’nı kuşbakışı gösteriyor. Reklam, hıza ve Visa ile yeni ödeme yöntemlerinin kolaylığına atıfta bulunarak “Hayatın Daha Hızlı Akışı İçin Visa” sözleriyle son buluyor. 



Olimpiyat Oyunları’nı tüketicilerin hayatına taşıyacak olan kampanya, Visa Altın Dünya’nın www.visa.com.tr/altindunya adresli web sitesi üzerinden, Avrupa’daki tüketicilere yönelik promosyon çalışmalarına 17 Mart tarihinde başlıyor. Kullanıcılar, bu site üzerinden 2012 Londra Olimpiyatları’na bilet kazanma fırsatı yakalarken, çekiliş ve yarışmalara katılarak çeşitli ödüllerin de sahibi olabilecekler.

Generation DOL Digital TalkFest 2012




Dijital dünyanın bugününün ve yarınının konuşulacağı, online nesli yeniden tanımlamak üzere yola çıkan ve dijital dünyanın geleceğini tartışmak üzere uluslararası düzeyde yeni nesil bir konferans platformu olarak planlanan Generation Do it Onliners - GDOL Digital TalkFest, online endüstrisinin tüm ekosistemini bir araya getirmek üzere 5 Nisan 2012 Perşembe günü Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşiyor. 

Bu neslin özelliklerine ve online olma motivasyonlarına; veriler, örnekler ve tecrübeler eşliğinde odaklanarak gelecek trendlerinin sorgulanacağı GDOL Digital TalkFest’te; GDOL neslinin, neslin sahip olduğu gücün (GDOL Power) ve bu gücün izafi yolculuğunun yol haritasının (GDOL Road Map) tanımlanması planlanıyor. 

Tam günlük bir etkinlik dizisi olarak ilk kez hayat bulacak bu etkinlikte siz de yerinizi alın!

http://www.biletix.com/etkinlik/NZD01/TURKIYE/tr 

GDOL Digital TalkFest, bir Doğan Online projesidir.


Square’e rakip mobil ödeme aygıtı PayPal Here tanıtıldı


Paypal’in fiziksel mağazalara girme yolundaki stratejisiniuygulamaya koymak için gün sayıyor denebilir. Şirket, Squareile tanıştığımız mobil ödeme metodunun bir benzeri olan kredi kartı okuyucu aygıtını tanıttı.
PayPal Here adı verilen üçgen şekilli aygıt kullanıcıların kredi kartları ile Paypal hesapları üzerinden ödeme yapmasını sağlıyor; tabi sıradan bir kredi kartı ödemesinden farklı şekilde. Örneğin bu yöntemle nakitsiz ödeme sırasında verilmek istenen bahşiş de eklenebiliyor.
EBay CEO’su John Donahoe’nin Paypal Here’ın daha iyi olduğunu düşünüyor ve 100 milyon civarındaki Paypal üyesine hızlı bir şekilde ulaşma potansiyeli şirket tarafından öne çıkarılıyor.

Jack Dorsey tarafından küçük bir girişim olarak hayata geçirilen Square’in günlük 4 milyon dolarlık işlem hacmine ulaşması ise Paypal için çok daha büyük meblağların kazanılacağını akla getiriyor.
Diğer yandan Square işlem başına yüzde 2,75 kesinti yaparken Paypal Here işlemleri için yüzde 2,7 kesinti uygulanacak ve Paypal 0,05 dolar gibi psikolojik sayılabilecek bir farkla (büyük mağazalar için kesinlikle önemli) Square’in pazarına da girmeye çalışacak. Wired öngörülen rakamlara göre bu küçük farkın, satıcıların cebine 2 milyon dolar bırakacağını söylüyor.
PayPal Kuzey Amerika Başkanı Ed Eger, NFC tarafında ise aceleci olmadıklarını, vakti geldiğinde yerlerini alacaklarını söylüyor.
Ödeme aygıtını ve uygulamasını ücretsiz olarak sunacak olan Paypal, bakalım Square ile nasıl bir rekabet içinde olacak. Paypal’ın bir Türkiye ofisi olduğunu da düşünürsek, ülkemizde de bu yeniliği kullanacağımız mekanlar görmeye hazırlanalım derim. Ve belki de benzer girişimlere…

15 Mart 2012 Perşembe

Hem Kendisi, Hem de İletişimiyle Fark Yaratan Alışveriş Kulübü Bonvagon’da Kazandıran Kampanya!



Henüz tanışmamışlar için; Bonvagon, “gezer, seçer, getirir!” mottosuyla geçtiğimiz Eylül ayında yola çıkmış ve kısa sürede popüler hale gelmiş bir alışveriş kulübü. Gerek sitenin sade ve niş tasarımı gerekse kampanyaların içerikleriyle bugüne kadar bildiğimiz alışveriş sitelerinden çok farklı. Her gün yepyeni kampanyaları ile sıradışı tasarımcıları, zevk sahibi ve şık markaları ve hayata keyif katan aktiviteleri %70’e varan indirimlerle sunarak alışverişi keşfe dönüştürüyor.

Bonvagon’un bir diğer farkıysa her ay çeşitli konularda fark yaratan, özel bir kampanya ile adından söz ettirmeyi başarması. İlginç ve düşünülmüş kampanyaları, bu kampanyaları tüketici ile buluştururken kullandığı yaratıcı ve espirili iletişimi ile kendini daha da sevdirdi.



Sıradışı tasarımcıları buluşturuyor

Bonvagon’u heyecanla takip etmemizin bir diğer sebebi de tematik kampanyaları. Bu hafta Sıra dışı Tasarımcılar, Konuşan Tasarımlar isimli kampanyasıyla Türkiye’den seçtiği 27 tasarımcıyı, en orijinal ürünleri ile birlikte tasarım tutkunlarının karşısına çıkarıyor. Aida Pekin, Karaca Erdem, Dani Benreytan, Itır Saran’ın da içlerinde bulunduğu tasarımcıların eşi görülmemiş tasarımları sadece bir kaç tık ile ulaşılabilir hale getiriyor. Gelecek aylarda bizi bekleyen sürprizlerden ilk önce haberdar olmak için merakla Bonvagon’u takip ediyoruz. www.bonvagon.com’a hala üye olmadıysanız, acele edin deriz. Çünkü Mart ayı boyunca Bonvagon'a davet ettiğiniz her arkadaşınız sayesinde hem siz hem de arkadaşınız 25TL kazanıyor!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

12 Mart 2012 Pazartesi

Hangi sosyal ağ


CNN, Mashable’a 200 milyon dolar önerdi


Geleneksel medyanın bloglara ilgisi eksik olmuyor. Bilindiği üzere AOL, Techcrunch ve Huffington Post gibi blogları geçen yıl satın almıştı. Şimdi paylaşacağımız haber, dünyanın en büyük anaakım medya kanallarından olan CNN‘in, en ünlü sosyal medya-teknoloji haber boglarından Mashable‘ı satın alması hakkında.
Reuter’ın haberine göre CNN ve Mashable arasındaki görüşmeler başlamış durumda. Ancak konuşulan rakamlar tüm sektörü ayağa kaldırdı diyebiliriz. Çünkü CNN, Mashable için 200 milyon doları gözden çıkarmış iddiaya göre; hatta anlaşma kapalı kapılar arkasında bitmiş, taraflar açıklama için salı gününü bekliyormuş.
Anlaşma doğruysa CNN, teknoloji blogu olarak en büyük satın almaya imza atmış olacak. Burada AOL’in Techcrunch’ı yaklaşık 60 milyon dolara satın aldığını hatırlatmakta fayda var.
CNN’in son zamanlarda buna benzer satın alma işlemi gerçekleştirmişti. Ünlü medya şirketi, Zite adındaki iPad haber derleme uygulaması için yaklaşık 25 milyon dolar ödemişti. Burada bir parantez açıp Mashable’ın bu ayın başında iPad dergisini yayımladığını hatırlatalım. Bu sebepten dolayı da Mashable CNN dikkatini çekmiş olabilir.
2005 yılında kurulan Mashable, aylık 20 milyon tekil ziyaretçi topluyor.
Haberin videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz.

Webrazzi

LimangoBOX: Limango da kutu modeline giriyor


E-ticaret belli bir noktaya kadar sadece fiziksel mağazaların internete taşınması olarak ilerledi ama artık sürekli şekil değiştiren bir ticaret modeli ile karşı karşıyayız. Limango, biri önemli iki farklı yenilikle bu değişimi doğruluyor.
Öncelikle Limango’nun ilk yeniliği olan LimangoARD‘dan kısaca bahsedelim. LimangoARD, adından da (art + design ) anlaşılabileceği gibi tasarım ve  sanat alanında özel ürünler satışa sunuyor. Farklı ürün ve tasarımları yeni bir kavram içinde bir araya getiriyor.
Öğrendiğimiz kadarıyla Designers Studio açıldığı günden bu yana 60’a yakın tekstil tasarımcısını 4 milyonun üzerinde kullanıcı ile buluşturmuş. LimangoARD, bu açıdan da önem taşıyor.
Kutu modeline Limango yorumu
Gelelim ikinci ve asıl önemli yeniliğe. Limango’da Birchbox modeli olarak da bilinen, ‘abonelikli kutu’ dünyasına adım attı. Ancak bir farkla; Limango abonelik istemiyor.
LimangoBOX olarak adlandırılan yeniliğin öncelikle kozmetik ürünlerine odaklandığını görüyoruz. 6 adet deneme boyu ürün içeren kutular, biri kutu siparişinde kullanılmak üzere 3 ücretsiz kargo hakkı da veriyor.
LimangoPink bölümü içinde satışa sunulan LimangoBOX ürünlerinin asıl boyları da aynı zamanda yine bu bölümdeki kampanyalardan satın alınabiliyor.
E-ticarette yeni bir yönelim olarak görülen abonelikli kutu modelinin bu şekilde yorumlanması, özel alışveriş kavramı içinde bir ilk olarak görülüyor ama yakında diğer rakiplerin de benzer adımlar atacağına ve bu işi en iyi yorumlayanın daha hızlı büyüyeceğine şüphe yok.
Özel alışveriş modelindeki bu yenilenmenin diğer alanlarda da örnek alması gerektiğini paylaşmadan geçmeyelim.

Marvel’dan arttırılmış gerçeklik uygulaması


Türkiye’de henüz çok fazla yaygın olmasa da yurtdışında etkileşimli Arttırılmış Gerçeklik uygulamalarını billboardlarda, dergi sayfalarında görmek mümkün. Şimdi de Marvel, AR uygulamalarını devreye sokuyor.
Marvel AR uygulaması ile siz çizgi romanınızın sayfalarını çevirirken Iron Man, Thor, Captain America, Spider-Man, Wolverine, Hulk ve diğer kahramanlar çizgi romanlardan 3 boyutlu şekilde dışarı fırlayacak! Marvel karakterlerini Android ve iOS cihazların ekranlarına getirecek uygulamanın ilk örneği Nisan ayında Avengers vs. X-Men ile devreye girecek.
Marvel’ın tek yeniliği elbette ki Arttırılmış Gerçeklik uygulaması değil. Marvel, iOS ve Android için geliştirdiği uygulamalar aracılığı ile, çizgi romanların çıktığı günle eş zamanlı olarak bunları dijital ortamlarda da çizgi roman meraklılarının beğenisine sunacak.
Uygulamalar ücretsiz olarak indirilebiliyor olacak. Bununla da bitmiyor; ücretsiz içeriğin yanı sıra yeni çıkan yayınlar da çizgi roman dükkanlarına ve mağazarala düştüğü aynı gün dijital ortam üzerinden satın alınabilecek.
Marvel ReEvolution adını taşıyan bu yenilik, dijital medya ile konvansiyonel medyanın birbiri ile uyumunu gösteriyor. Basılı yayıncılık ile ilgili endişelerin devam ettiği bir ortamda, bu yayınların AR uygulamaları ile dijitalden güç alması da yeni medya düzeninin bir cilvesi desek sanırım yanlış olmaz.

Webrazzi

6 Mart 2012 Salı

Ciceksepetidukkan.com: Çiçek Sepeti B2B dükkan açıyor


Ciceksepetidukkani.comGeçtiğimiz günlerde hediye kartı pazarında kendi işini yeniden konumlandıracağını öğrendiğimiz Çiçek Sepeti, bu kez yeni işle karşımızda. Ciceksepetidukkan.com çiçekçiler için bir online satış pazarı olarak hizmet verecek.
Çiçek Sepeti son kullanıcıyı yakalama başarısı ertesinde Hummingbird ve Amazon‘dan yatırım almayı başarmıştı. Bu kez işletmeler arası bir pazar kurarak yaptığı işi bir adım ileriye taşıyacak.
Emre Aydın’dan aldığımız bilgiye göre Çiçek Sepeti Dükkanı tüm çiçekçileri hedefleyen bir platform. Site üzerinden çiçek sektörüne malzeme, çiçek, aksesuvar satışı yapılacak.
Çiçek Sepeti Dükkanı
Aynı zamanda Çicek Sepeti Gurme bayileri ve pastaneler için de Gurme ürünlerinin hammadde ve aksesuar satışı yapılacak. Amazon’un operasyonel bir katkısı olmadığını da öğrendiğimiz Çiçek Sepeti Dükkanı’nda fiyatlar son kullanıcıya açık değil, sadece üyeler fiyatları görebiliyor.
Öncelikle kendi iş ortaklarını platforma dahil eden Çiçek Sepeti, şu ana kadar 210 çiçekçi ile anlaşmış. Yıl içinde 10 milyon gül, 20 tonun üzerinde çikolata vb.  satış rakamları ile yıl sonunda bu işten 14 Milyon TL kazanmayı hedefliyor.
Emre Aydın, Türkiye’de çiçekçilik  sektörünün 1,15 milyar TL (650 milyon dolar) olduğunu da paylaştı ki bu alandaki girişimcilerin çok ciddi bir potansiyele henüz yelken açmış olduklarını gösteriyor.
Bakalım Çiçek Sepeti Dükkanı 2012′de e-ticaret pazarını ne kadar büyütecek ve Mini Çiçek gibi yeni girişimleri tetikleyecek mi?

Webrazzi

Apple tüm zamanların en çok indirilen uygulamalarını açıkladı


Geçtiğimiz günlerde App Store’dan indirilen uygulama sayısı 25 milyarı geçti ve Apple tüm zamanların en çok indirilen uygulamalarını listeledi (iTunes). iPhone ve iPad için hem ücretli hem ücretsiz uygulamalarını sıralayan Apple, Angry Birds’ün başarısını bir kez daha tescilledi.
Borsadaki değeri 500 milyar doları geçen Apple’ın listesinde, Angry Birds özellikle ücretli uygulamalar tarafında liste başı. Ücretli iPhone uygulamalarında ilk sırada, ücretli iPad uygulamalarında ise 2. ve 3. sırayı alıyor. iPad’in en çok satın alınan uygulaması ise Apple’ın geliştirdiği Pages adlı metin/yazı uygulaması.
iPhone’un en çok indirilen ücretsiz uygulaması Facebook. İkinci sırada Pandora Radio, 3. sırada ise Zynga’nın oyunu Words With Friends var. Artık Microsoft’un olan Skype 4. sırada, Google’ın arama uygulaması 6. sırada, Twitter 12., Groupon ise 24. sırada yer alıyor.
iPhone’da ücretli uygulama kategorisinde sadece bir kaç uygulama bulunuyor ki bunu, “iPhone’da ücretli bir uygulama geliştirirseniz ilk 25′e girme şansınızın yüzde 10 civarında olacaktır” şeklinde yorumlayabiliriz.
iPad’in ücretsiz uygulama listesinde ilk sıradaki Angry Birds’ü takip eden hava durumu uygulaması Weather Channel olurken, 3. sırayı Netflix alıyor. Skype ise yine 4. sırada, Kindle uygulaması 5. sırada geliyor.
Listeye bakılırsa Facebook iPad uygulaması çok popüler değil. On yedinci sıradaki Facebook’un resmi uygulamasını, 18. sırada MyPad, 25. sıradaki Friendly for Facebook takip ediyor. Ücretli olan FriendlyPlus 18., MyPad+ ise 23. sırada geliyor.
Aşağıdaki görselde tüm zamanların en çok indirilen 100 uygulamasının tamamını görebilirsiniz.
En çok indirilen iPhone - iPad uygulamaları
 Webrazzi

5 Mart 2012 Pazartesi

Instagram, 25 Milyon Kullanıcıya Ulaştı


Kurulması, gelişim aşaması ve yükselişi; kısacası her aşamasında adından sıkça söz ettirmeyi başaranInstagram, açıklanan bir rapora göre 25 milyon kullanıcıya ulaşmayı başardı.Böylece Instagram, dünyanın en büyük mobil tabanlı sosyal ağı olma özelliğini kazandı.

Peki bunu hangi kaynağa dayandırıyoruz ? İngiliz sosyal medya ajansı Rabit'in başkanı Dirk Singer, haberin kaynağı.Dirk Singer, Instagram'ın özellikle son dönemdeki başarısının 25 milyon kullanıcıya ulaşmasında etkili olduğunu söylüyor.Bu durumun oluşmasında mobil uygulamaların hitap ettiği kesimlerin de önemli olduğunun altı çiziliyor.

Instagram, sahip olduğu 25 milyon üyesi ile bir başka mobil tabanlı uygulama olan Foursquare'i de geçmeyi başardı.Konum bazlı uygulama Foursquare, şu anda 22 milyon üyeye sahip.Ayrıca Instagram henüz Android uygulamasında da sahip değil.Bu durum ilerleyen dönemlerde mobil tabanlı uygulamalar arasındaki rekabetin de artacağını gösteriyor.


Rumeli Hisarı’nda Büyüleyen Fantastik Gösteri!


thumb 7d18decd e586 43cc bdd5 4831129b4c55 150x100 Rumeli Hisarında Büyüleyen Fantastik Gösteri!Daha önce Galata Kulesi’nde yaptığı project mapping ile dikkatleri üzerine çeken 8×4, yeni ürünleri olan Beauty ve Beast için bu sefer de Rumeli Hisarı’nda görkemli bir project mapping uygulaması yapmış. Fantastik gösteriye, hepimizin yakından bildiği Güzel ve Çirkin masalı ilham vermiş. Birbirine kavuşamayan iki aşığın kötü niyetli ejderhaya karşı olan savaşı konu edilmiş. Ejderha masalın sonunda 8×4′ün      yeni kokularına yenik düşüyor ve aşıklar kavuşuyor.

Bu arada söylemeden edemeyeceğim; 8×4 gerçekten de hoş ve güçlü kokulara sahip… Deodorant özelliğinin yanında bir parfüm gibi de rahatlıkla kullanılabilir. Gösteriyi Rumeli Hisarı’nda seyredemeyenler için aşağıda paylaşıyorum.

8×4 dünyasını Facebook’tan takip etmek isteyenler;  http://www.facebook.com/8x4Turkiye

Bir bumads advertorial içeriğidir